Mahpeyker'i sevmedim. Neden mi?

Yönetmen: Tarkan Özel


Öncelikle, dönem filmi yapmak bence her zaman için daha zor ve buna kalkışanları daha büyük bir saygıyla karşılıyorum. Mantık hataları, kostüm, mekan, makyaj  hataları yapmak kuvvetle muhtemel. Ancak filmde bu şekilde dikkatimi çeken  çok nokta olmadı. Zira Türk filmlerinin artık bu durumu bayağı bir aştıklarını düşünüyorum.

Ancak film bir gazeteci-yazar tarafından yazıldığı için sanırım, senaryo çok da renkli ve derin değildi bana göre. ( Avni Özgürel'i çocukken bayılarak izlediğim "Tarih Yargılanıyor" programından hatırlar ve takip etmeye çalışırım.)  Kösem Sultan'ın Kösem Sultan oluşu  düz ve sıradan bir hikâye gibi anlatılmış,  destekleyici yan hikâyelere hiç yer verilmemiş -ki anlatılan dönem bence buna çok uygun- Filmin ikinci yarısının ortasına kadar "E hadi artık hareket katan bir şeyler olsun" diye düşündüm durdum, olmadı. Ancak sonlara doğru biraz hareket arttı filmde.
Yine de Sultan'ın Emine'den Kösem'e dönüşümü olaylarla verilmeyip, birkaç repliğe sığdırılmaya çalışılması bence filmin istenen etkiyi yaratmamasındaki en büyük etken. Pek çok boyutuyla görkemini ve gücünü anlatabilecekleri Kösem Sultan'ın yaptıklarını, sadece birkaç sözle vurgulayıp geçmişler. Kocasının ölümünden sonra Saray'da gücü eline alırken yaşadıkları, oğlu İbrahim ile olan ilişkileri, Genç Osman dönemi gibi bölümler ele alınsa, bir yetim kölenin Osmanlı'yı yöneten bir kadına dönüşümü daha etkileyici verilebilirdi. Öne çıkan en önemli konu I.Ahmet ile olan aşkı olmuş filmde, o nedenle de gerçek hikâyenin yanında çok tekdüze kalmış bence.

En etkileyici sahne bana göre Emine'yi eğitime almadan önce hamamda keseleyerek yaptıkları işkenceydi. En sıkıcı ve bence gereksiz yere uzun tutulmuş sahne ( sanıyorum gerilimi artırmak için)  ise Yeniçeriler ile Zülüflüler'in Kösem Sultan'ın odası civarında savaştıkları sahneydi.

Oyuncular açısından, Selda Alkor'u kadroya almaları isabet olmuş. Zira oyunculuğu en güçlü kişi oydu filmde. Ancak bence senaryonun güçsüzlüğü nedeniyle oyunculuğunu ortaya koyacak bir fırsat verilmemiş. Damla Sönmez ise fena değildi. Ancak bir eleştiride okuduğuma katılıyorum ( sanıyorum Radikal'deydi ) 3 çocuklu anne rolüne hiç oturmamış. Ayrıca I.Ahmet 27-28 yaşlarında ölüyor ve Emine ile tanıştıklarında tabii daha da genç ama onu oynayan oyuncu Gökhan Mumcu saçlı sakallı bayağı bir orta yaşlı adam. Zülüflülerden Sultan'ı boğan adam gerçekten tam bir psikopat gibi görünüyordu, o sahnelerde etkiyi oldukça artıran bir unsur olduğunu düşünüyorum. Kızlar ağası olarak Mansur Ark'ı da görünce de  insan ister istemez gülümsüyor...

Mahpeyker’in aslında "zehrini saraya, sütünü ahaliye akıtan" bir kadın olduğunu bu kadar net bilmiyordum, öğrenmiş oldum.

Şunu da diyemeden geçemeyeceğim, filmin sonunda Sezen Aksu'nun şarkı söylemeye başlaması da çok alâkasız olmuş.


MAHPEYKER FÄ°LM FRAGMANI

Popüler Yayınlar